25 Şubat 2024, 19:56
|
#1
|
Profil ayrıntılarını görüntüleyebilmek için kayıtlı kullanıcı olmanız ve üye hesabınızla oturum açmanız gerekmektedir.
Tebliğler Ra-Ka Kayıt Programı
TEBLİĞLER
RA-KA KAYIT PROGRAMI
05.03.2008 tarihli RA KA Tebliğinden kısa bir bölüm:
Kendinden gayrı, aslı olmayanın yoğunluğunda ışık hakikidir. Aslı olmayan bir nesil vardır, dünya üzerinde bu nesil kendi yoğunluğunu alıp dünya planına inmiştir. İşte dağlarım bu nesil bütün kodlarıyla birlikte bu çalışmayı başlattı. Ve biz bugün burada olanlar, aslı kendi olanlarla birleşmek üzere geçiş yapıyoruz.
"Öz ,Söz, Göz" denilir ya; harı hakikiyeti olanın yoğunluğunda ışığı da yanar ya! Allah için biz Beşir Kaplar-ın hepsi olarak, Dünya Üstü Varlık Katlarından, Varlık Boyutlarından dünyaya inenleriz.
Evrim, Allah'ın dediği gibidir. "Var OL" denir. Geçiş olur. Allah için olur. Bizler Dünya Devrelerini açıp; Dünya Sistemlerinden bütün kürsülere ışık saçarak dünyanıza indik. Değerliler rükuya eğildikleri zaman; ruhun kantara konduğunu bilenler; o kantarda kendi katlarının olmadığını görenler, bedeni kadim olanın yüceliğine bakıp BSUİnin gücüyle birleşmeye indiler.
Etki olmazsa, yürekte ışık yanmaz. İşte bu nedenledir ki "evim Allah'ındır" diyenlerin gözü görmeli. Yolu bulmaları için ışık olmalıyız onlara. Aslımız doğumlarla değer kayıtladı dünyaya. Biz aslı kendi olanlarız, yoğunluğu olanlarız ve asıl olarak dünyada bulunanlarız. Övüp, yermeyiz kimseyi, onlar BSUİnin kayıtlarına ulaştıkları zaman, cevherdeki o güç, ışır yarım.
Allah kendi yüreğinizdedir. Ellerin, ayakların sesleştiği bir dirilikte; bizsiz olmadıkları, bizim yüreğimiz oldukları dinletilir. Asla yanlışım yoktur. Özün, sözünü söyleyecek düzeydeysek eğer, yarını bildiğimizdendir. Ömür boyu çalışıp da, yanlış bir dönemin ışığını, kendi ışığı diye dilleyeceklerin, Beden Kaynaklarında ışık yakma imkanları olmayacaktır. Rehin olanlar da Dünya İlmini anlayacak düzeye ulaşamadıklarından; Kutsal Devrelerin Kutsal Tertiplerin gücünde yücelemeyeceklerdir.
"Evim Alla'ın" diyebilmek için; etki kodlarıyla, kendi yoğunluğunu dilliyebilmek gerekir. En önemlisi de dondurulanların Kutsal Kapların ışımasını sağlayacak değerleri taşıyabilmeleri muktedir olmalarıyla mümkünken; onlar korunabilmek üzere dondurulmuşlardı .
Ve onların kendi yüreklerini alıp, bu çalışmaya dahil edilebilmelerini sağlıyabilmemiz önemliydi. Kollar açıldığında yürek ışır ve bilgi Allah için kendi yüreğinizde dillenir. Ortak teknoloji ortak kürzün ışığıdır. Önemli olan doğrusunu söylemek değil, doğrusunu dillemektir. Sözle dil farklı mıdır? Kendini kendinden ayrı dilleyen, kendinde sesleşenden ayrılır mı? Ayrılır yavrum! Ayrılır! Ayrılır... Eğer ben sesleşirim ama dil benim değilse; benim dilim değilse; o ses bende küçülür. Dava Kuran-ı Kerim-i dilleme davası değil, Doğum anlarındaki ışığı bugün burada, Kutsal Günün Gücünde bulma davasıdır.
Dağlarım, doğduğunuz, öldüğünüz anlar bilinir. Doğan, ölenin gücünü alır, ölümden öte, ölümlerden gelir ve yenilenir. Amin... Dağlarım; ölen yürekteki yücelikteki kayıtlardan gider. Ve görevi kendi yoğunluğunda BİR için çalışarak ışımaya kayıtlanmaktır. Artık dünyadayız. Burada bugün, bütün köprülerin açıldığı bir yerdeyiz, ki itaat; bütün kötülüklerin aşıldığı bu yerde bütünlüğün gücüne itaattir.
TEBLİĞLER
RA-KA KAYIT PROGRAMI
05.03.2008 tarihli RA KA Tebliğinden kısa bir bölüm:
Kendinden gayrı, aslı olmayanın yoğunluğunda ışık hakikidir. Aslı olmayan bir nesil vardır, dünya üzerinde bu nesil kendi yoğunluğunu alıp dünya planına inmiştir. İşte dağlarım bu nesil bütün kodlarıyla birlikte bu çalışmayı başlattı. Ve biz bugün burada olanlar, aslı kendi olanlarla birleşmek üzere geçiş yapıyoruz.
"Öz ,Söz, Göz" denilir ya; harı hakikiyeti olanın yoğunluğunda ışığı da yanar ya! Allah için biz Beşir Kaplar-ın hepsi olarak, Dünya Üstü Varlık Katlarından, Varlık Boyutlarından dünyaya inenleriz.
Evrim, Allah'ın dediği gibidir. "Var OL" denir. Geçiş olur. Allah için olur. Bizler Dünya Devrelerini açıp; Dünya Sistemlerinden bütün kürsülere ışık saçarak dünyanıza indik. Değerliler rükuya eğildikleri zaman; ruhun kantara konduğunu bilenler; o kantarda kendi katlarının olmadığını görenler, bedeni kadim olanın yüceliğine bakıp BSUİnin gücüyle birleşmeye indiler.
Etki olmazsa, yürekte ışık yanmaz. İşte bu nedenledir ki "evim Allah'ındır" diyenlerin gözü görmeli. Yolu bulmaları için ışık olmalıyız onlara. Aslımız doğumlarla değer kayıtladı dünyaya. Biz aslı kendi olanlarız, yoğunluğu olanlarız ve asıl olarak dünyada bulunanlarız. Övüp, yermeyiz kimseyi, onlar BSUİnin kayıtlarına ulaştıkları zaman, cevherdeki o güç, ışır yarım.
Allah kendi yüreğinizdedir. Ellerin, ayakların sesleştiği bir dirilikte; bizsiz olmadıkları, bizim yüreğimiz oldukları dinletilir. Asla yanlışım yoktur. Özün, sözünü söyleyecek düzeydeysek eğer, yarını bildiğimizdendir. Ömür boyu çalışıp da, yanlış bir dönemin ışığını, kendi ışığı diye dilleyeceklerin, Beden Kaynaklarında ışık yakma imkanları olmayacaktır. Rehin olanlar da Dünya İlmini anlayacak düzeye ulaşamadıklarından; Kutsal Devrelerin Kutsal Tertiplerin gücünde yücelemeyeceklerdir.
"Evim Alla'ın" diyebilmek için; etki kodlarıyla, kendi yoğunluğunu dilliyebilmek gerekir. En önemlisi de dondurulanların Kutsal Kapların ışımasını sağlayacak değerleri taşıyabilmeleri muktedir olmalarıyla mümkünken; onlar korunabilmek üzere dondurulmuşlardı .
Ve onların kendi yüreklerini alıp, bu çalışmaya dahil edilebilmelerini sağlıyabilmemiz önemliydi. Kollar açıldığında yürek ışır ve bilgi Allah için kendi yüreğinizde dillenir. Ortak teknoloji ortak kürzün ışığıdır. Önemli olan doğrusunu söylemek değil, doğrusunu dillemektir. Sözle dil farklı mıdır? Kendini kendinden ayrı dilleyen, kendinde sesleşenden ayrılır mı? Ayrılır yavrum! Ayrılır! Ayrılır... Eğer ben sesleşirim ama dil benim değilse; benim dilim değilse; o ses bende küçülür. Dava Kuran-ı Kerim-i dilleme davası değil, Doğum anlarındaki ışığı bugün burada, Kutsal Günün Gücünde bulma davasıdır.
Dağlarım, doğduğunuz, öldüğünüz anlar bilinir. Doğan, ölenin gücünü alır, ölümden öte, ölümlerden gelir ve yenilenir. Amin... Dağlarım; ölen yürekteki yücelikteki kayıtlardan gider. Ve görevi kendi yoğunluğunda BİR için çalışarak ışımaya kayıtlanmaktır. Artık dünyadayız. Burada bugün, bütün köprülerin açıldığı bir yerdeyiz, ki itaat; bütün kötülüklerin aşıldığı bu yerde bütünlüğün gücüne itaattir.
|
|
|
|