|
Tasavvuf Allahü teâlâyı, görür gibi ibadet etmek.. |
|
LinkBack | Seçenekler | Görüntüleme stilleri |
|
23 Aralık 2023, 13:27 | #1 |
Soğuk Şehrin, Soğuk Kadını Profil ayrıntılarını görüntüleyebilmek için kayıtlı kullanıcı olmanız ve üye hesabınızla oturum açmanız gerekmektedir.
|
Tasavvuf'a Bakış ve İbn Arabi
Tasavvuf'a Bakış ve İbn Arabi
İslam dünyasında düşünceleriyle öne çıkan bir isim olan Muhyiddin İbn Arabi, gerek yaşadığı dönemde, gerekse daha sonraki süreçte sıkça eleştirilen bir o kadar da okunan bir düşünür. Bugünden bakıldığında İbn Arabi, saygın bir İslam düşünürü olarak anılmaktadır. İbni Arabi, Tasavvuf deyince ilk akla gelen isimlerden biri olmakla birlikte, en fazla eleştirilen mutasavvıfların da başında gelir. Genellikle tasavvuf, İbni Arabi üzerinden eleştirilir. Oysa Tasavvuf felsefesini eserleriyle fikirleriyle ortaya koyan ilk mutasavvıf Ebu Hâris Mehasibî dir?Bundan sonra Cüneyd Bağdadî, Ebu Zeyd Bestami ve Şakik Belki yi zikredebiliriz" (1) İbn Arabi yi bu isimlerden daha çok eleştiri konusu yapan ise kendisinden önce yazılanları bir bütün halinde ve tek bir felesefede toplayabilmiş olmasıdır. Bu da şüphesiz kendisine atfedilen "Vahdet-i Vücud" görüşüdür. Arabi, kainattaki her şeyi Allahın bir tecellisi olarak görür. Her şey onun bir yansımasıdır. Her şey ona aittir, her şey biraz da ondandır. Vahdet-i Vücud temelde yaratılanla yaradanın birliğini savunur. Arabi bunu şöyle izah eder "İnsan hakkın tecellî aynasıdır. Bütün eşyanın meydana çıkmasına insan sebep olmuştur. Öyle ise insan bütün eşyayı kapsayan ve ilâhi tecelliyat onda hitam bulmuştur.(3) Bu görüş daha öncede başka düşünürler tarafından dile getirilse de, İslami açıdan bunu kurgulayan ve geniş kitleler tarafından başka biçimleriyle de kabul görmesine imkan sağlayan İbn Arabi dir. Eleştirilerin odağında olmasının nedeni de budur. İbn Arabi bir terminoloji meydan getirmiş ve sistematik bir düzenleme yapmıştır. Kendisinden sonra gelen mutasavvıfların en fazla yararlandığı ve alıntı yaptığı isim olmasının nedeni de budur. Endülüs te doğan İbn Arabi, Aklın her şeyin çözümü olarak düşünüldüğü bir felsefi ortamdan sıyrılarak, (ki bunun Endülüs teki en büyük temsilcisi İbn Rüşt tür) kendisini seyahatlere ve araştırmaya vermiş, Bağdat, Mekke, Konya*, Şam olmak üzere birçok ilim merkezini dolaşmış, ve eğitim almıştır. |
23 Aralık 2023, 13:27 | #2 |
Soğuk Şehrin, Soğuk Kadını Profil ayrıntılarını görüntüleyebilmek için kayıtlı kullanıcı olmanız ve üye hesabınızla oturum açmanız gerekmektedir.
|
Yanıt: Tasavvuf'a Bakış ve İbn Arabi
Tasavvuf un başlıca üç merkezde doğup büyüdüğünü söylersek yanılmayız ki "bunlar, Kufe, Basra ve Bağdat tır. Tasavvuf buradan Horasan ve Türkistan a geçmiş, oradan Anadolu ya gelmiştir. V. yüzyılda Endülüs te bir kolu teşekkül etmiştir" (2) Özellikle Kufe öncelik ve nitelik açısından öne çıkan bir bölge olmuştur. Buranın köklü bir ilim merkezi olmasının etkisi büyüktür. Arabi nin en önemli eserlerinden biri şüphesiz ki Fütûhâtı Mekkiye dir. (3) Bu eseri önemli kılan yön, içinde yazanlardan daha çok, yazılış biçimidir.
Arabi bu kitabın kendisine manevi bir kanaldan yazdırıldığını ifade etmiştir. İçinde yazılanlar ise derinlikle okunması gereken anlatımlardır. Arabi nin eserlerindeki güçlü anlatım ve felsefi derinlik, düz mantıkla anlaşılamaz. Bu açıdan başta Fütûhâtı Mekkiye olmak üzere Arabi nin kitapları farklı okuma süreçlerinden geçirilmelidir. Benimde okuduğum zaman keyif aldığım eserlerden biri olan Fütûhâtı Mekkiye, özellikle tasavvufa ilgi duyan ya da gönül verenlerin mutlaka okuması gereken bir eser. Son dönemlerde Tasavvuf a artan ilgi, bu tür eserlerin okunmasını gerekli kılmaktadır. Tasavvuf un sanata, müziğe, edebiyata, yaptığı katkılar, çıkarılan dergilerde neşredilirken, bu felsefi düşüncenin karşıtlıklarıyla birlikte iyice kavranması gerektiğini düşünüyorum. Arabi anlaşılması zor bir o kadar da yanlış anlaşılmaya müsait bir isim.** Bu açıdan Tasavvuf un bu müstesna ismini anlamak için çaba sarf etmeliyiz. Şeyh ül Ekber sıfatına nail olan Arabi yi diğerlerinden ayıran bir yön de halkın içinde, halkla birlikte yaşamasıydı. İnzivaya çekilip kendisini insanlardan soyutlamak yerini onların içinde onların sorunlarıyla ilgilendi. Bu çok önemli; iş sadece nefis terbiyesi değil ya da sadece felsefe değil. Eğer sadece felsefi olarak düşünürsek geleceğimiz son nokta Yunan Felsefesidir, yok sadece nefis terbiyesi olarak düşünürsek, günlerce meditasyon yaparak, yemeden yaşayabilen ve kendini her türlü dünyevi zevkten arınmış Brahman ve Budist rahiplere takılıp kalırız. Cüneyd Bağdadi tasavvufu "Hâkla yeniden diriliş" olarak tanımlar. Bu yeniden dirilişin merkezinde, Kur an ve İslam peygamberi olmalıdır. İmam Ali nin Hariciler için sarf ettiği "Sözleri hak, muradları batıldır" sözünü bir yerlere kazımalıyız. |
23 Aralık 2023, 13:27 | #3 |
Soğuk Şehrin, Soğuk Kadını Profil ayrıntılarını görüntüleyebilmek için kayıtlı kullanıcı olmanız ve üye hesabınızla oturum açmanız gerekmektedir.
|
Yanıt: Tasavvuf'a Bakış ve İbn Arabi
Hasan Basri, Mevlâna, İbrahim Dûsuki, Mısrî, İmam Rabbani, Sadreddin Konevi, Cüney Bağdadi, isimlerini zikredebileceğimiz tasavvuf anlayışını, okuyarak anlamak zorundayız. Arabi bunu şöyle izah eder "Bizim meşrebimizde olmayanlar, bizim kelâmlarımızı anlayamazlar" (4) Okudukça yeni kapıların açılması ise özümseme ve gayret işi.
* Burada hemen belirtelim ki İbn Arabi, Türkler tarafından çok sevilmiştir, Konya da bulunduğu sırada Risaletü l-Envar ı yazan Arabi, başta Selçuklu hükümdarı olmak üzere, ilgi ve saygıyla karşılanmıştır. Osmanlı zamanında da Yavuz Sultan Selim, İbn Arabi nin düşüncelerine önem vermiş ve Şam Osmanlı idaresine geçince, mezarını koruma altına almıştır. Selim mezarın bulunduğu yere Camii inşa ettirmiştir. ** Bazıları İbn Arabi nin yazdıklarını Panteist, Monist düşünceyle irtibatlandırmıştır. Bir kısım onun böyle düşündüğü zannına kapılarak bu düşüncelere meyletmişti. (1) Osman Pazarlı, İslam da Ahlak, Remzi Kitabevi, s.154, 1980 (2) age,155 (3) Fütûhâtı Mekkiye den tavsiyeler, Yasin yayınevi, s.330 Tercüme; Ahmed Faik Arslantürkoğlu, 2006 (4) Age.128 |
08 Mart 2024, 11:04 | #4 |
Profil ayrıntılarını görüntüleyebilmek için kayıtlı kullanıcı olmanız ve üye hesabınızla oturum açmanız gerekmektedir.
|
Yanıt: Tasavvuf'a Bakış ve İbn Arabi
Vahdeti vücut, İslam dışı panteistlerin inancıdır.
__________________
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini, Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz, Değil mi ki ayaklar altında insan onuru, #SOMA |
İçeriği Sosyalleştir |
Etiketler |
arabi, bakış, tasavvufa, İbn |
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk) | |
|
|
Forum | Yasal Uyarı |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11 Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions Inc. ForumKalbi, lisanslı vBulletin® kullanmaktadır. |
ForumKalbi.Com; 5651 sayılı kanun uyarınca yer sağlayıcı niteliğini haiz bir genel forum sitesidir. Sitemizde yapılan paylaşımlar, moderasyon ekibimizin onayına dahil olmadan direkt yayınlanmaktadır. 5237 sayılı TCK (Türk Ceza Kanunu) ve 5651 Sayılı Kanun'un ilgili maddelerini ihlal eden kişilerin IP adresi ve sair kişisel verileri işlenmekte; yetkili merci tarafından müzekkere (Resmi Üst Yazı), tarafımıza tanzim edildiği takdirde paylaşılacaktır. Hukuka aykırı bir içerik paylaşımının olduğunu düşündüğünüz mesaj, konu ya da görseli içeren forum gönderilerini; İLETİŞİM bağlantısındaki formu doldurarak iletebilirsiniz. 48 saat içerisinde mevcut şikâyetiniz üzerinden tarafınıza ulaşılacak, gerekli işlemler tesis edilecektir. |