Forum Logo  

Geri Git   ForumKalbi.Com > Aşk Yuvası > Aşk'a Dair > Duygusal Yazılar

Duygusal Yazılar Duygusal tüm makaleleri burada paylaşabilirsiniz.


Hem Biricik, Eşsiz Hem de Aynıyız

Duygusal tüm makaleleri burada paylaşabilirsiniz.


Kullanıcı Etiket Listesi

Like Tree2Beğeniler
  • 1 Post By Leydihan
  • 1 Post By Sürmenaj

  
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 03 Nisan 2024, 20:37   #1
Çevrimiçi
WoodStock 🤘☮
 
Leydihan kullanıcısının Avatarı
 
Profil ayrıntılarını görüntüleyebilmek için kayıtlı kullanıcı olmanız ve üye hesabınızla oturum açmanız gerekmektedir.
Varsayılan Hem Biricik, Eşsiz Hem de Aynıyız

Hem Biricik, Eşsiz Hem de Aynıyız

İnsanız.

Hem biricik, eşsiz hem de aynıyız.

Neşelenmeyen, üzülmeyen, korkmayan, hevesli, heyecanlı, istekli olmayan, utanç, yalnızlık, çaresizlik hissetmeyen, kızgınlık, öfke, suçluluk ve ızdırap yaşamayan insan görmedim, duymadım, tanımadım.

"Havaya, suya, beslenmeye, istirahate, güvenliğe ihtiyacım yok" diyen; düzene, huzura, barışa, dengeye, hakikate, eşitliğe özlem duymayan; sevilmek, destek almak, ilgi, saygı, sevgi görmek istemeyen; duyulmak, anlaşılmak, hoş görülmek istemeyen insan görmedim, duymadım, tanımadım.

Duygusunun adını koyamayan, duygusunu sözleriyle ya da davranışlarıyla ifade edemeyen; "üzgünüm, kederliyim, sevinçliyim, coşkuluyum, yaslıyım, umutsuzum, neşeliyim" diyemeyen insanlar gördüm, duydum, tanıdım. Onların duygularını ifade etmemeleri bu duyguları yaşamıyor oldukları anlamına gelmiyormuş, kendimi tanıdıkça anladım.

"İhtiyacım sevgidir, ilgidir, yaptıklarımın kıymetinin bilinmesidir, özgürlüktür, bağımsızlıktır, eşitliktir, kendimi ifade etmektir, anlayıştır, anlaşılmaktır, yoldaşlıktır, işbirliğidir" diyemeyen insanlar gördüm, duydum, tanıdım. Doğduğu günden şu ana kadar bu saydıklarıma ihtiyaç duymayan olmadığını, kendimi anladıkça anladım.

Duygularını bazılarına ifade edebilenler, bazılarına ifade edemeyenler, bazen "ihtiyacım var" diyebilenleri bazen "neye ihtiyacım olacak canım, muhtaç mıyım ben?" diye isyan edenlerden oldum, benim gibi kişiler tanıdım, kendilik hallerine, yoldaki süreçlerine şahitlik ettim.

Yaşa, işe, ilişkiye, sosyal çevreye, beceriye, zeka düzeyine göre etiketlerimiz var: Bebek, çocuk, genç, yaşlı, ergen, öğrenci, doktor, avukat, işçi, öğretmen,siyasetçi, sevgili, eş, anne, baba, teyze, hala, amca, dayı, eli çabuk, becerikli, beceriksiz, bir işe yaramaz, zeki, akıllı, ahmak, aptal…

Ahlaki değerlerimize göre yargılarımız var: Çalışkan, tembel, bencil, fedakar, iyi, kötü, dürüst, yalancı, dindar, dinsiz, politik, kaypak...

Bırakalım yargıları, etiketleri bir yana.

Bizi ayıran yere değil, bizi birleştirene, birleştirecek olana odaklanalım.

Benim gibi düşünmeyeni, benim gibi görünmeyeni, benim gibi giyinmeyeni kategorize etmek yerine duygularımız ve ihtiyaçlarımız üzerinden insanlığımızla bir oluşumuza, duygularımızı yaşama halimize, ihtiyaçlarımızı karşılama kapasitemize göre biricik oluşumuza odaklanalım.

İyi ve kötü diye ayırmanın, "bu doğru/bu yanlış" diye tutturmanın, öteki/diğeri diye düşünüp bir insanı kendi insanlığımdan ayırmanın faydası yok.

Ayrılığın getirdiği kutuplaşmanın yerinin; birliğe, birleşmeye, senden/ondan/bundan bize dönüştürmesinin zamanı.

İnsanı insandan ayıranın dilin kullanım biçimi olduğunu fark eden Klinik Psikolog Dr. Marshall Rosenberg’in geliştirdiği Barış Dili / Şiddetsiz İletişim bakış açısı bildiğimiz kelimeleri farklı bir şekilde sıralayarak kendi insanlığımı hatırlayıp kendi duygu ve ihtiyaçlarımla bağlantı kurmaya ve kendi insanlığımı hatırladıkça kişiler arası iletişimde birbirimizin insanlığını hatırlamaya davet eder bizi. Bu daveti yaparken de 'tek doğru ben (bakış açım) değilim, insanlığın birliğini hatırlaması için bir araç sunuyorum' der. 'İlle de her an bu dili konuşmasanız da çatışmanın olduğu yerde, canlılığınızın akışıyla Barış Dili kullanmayı seçmeniz yaşamın canlılığına, hayattan keyif almaya, içinizden hafifliğin ve aynı zamanda gücün canlanmasına katkı olabilir' der. Bunun bir seçim olduğunu da hatırlamaya davet eder. 'İlişkilerinde bildiğin kutuplaştırıcı paradigma dilini seçebilir ya da barış dili paradigmasını öğrenip yaşamını zenginleşen ilişkilerinle oyuncul bir deneyime dönüştürebilirsin' der.

Özgür seçimler yapabilmek için dili kullanmak, ifadeye özen göstermek yaşamda nasıl bir dönüşüm yaratır?

İnsan olmanın güzelliği olan duygu ve ihtiyaç bağlamından kişinin kendisini ifade etmesinin toplumsal dönüşüme nasıl katkısı olur?

Duygularımızı hissetme halimizi anlayışla karşılamak yerine duygularımızı bastırmamızı doğru bulan sistemin, ihtiyacım var demeyi muhtaçlıkla ilişkilendiren yaklaşımı, ihtiyacım var demeyi yanlışlık olarak değerlendirirken yarattığı doğru/yanlış - iyi/kötü - haklı/haksız paradigmasından özgürleşmeyi öğrenebilir, konuştuğumuz dile entegre edebilir, kendimizi böyle ifade etmeyi deneyebilir, yaşamımızda ilişkilerimizi güzelleştiren deneyimleri artırabiliriz.

Zihnin öğrenilmişliğinde farkındalığın olmamasını tehlikeli bir durum olarak görüyorum.

Kendi yaşadığı deneyimlerden acıyı öğrenmiş bir zihin "senin de canın acısın" diyebilir. Oysa başkalarının yararını kendi yararı kadar gözetme, maddi veya manevi kişisel çıkar gözetmeksizin diğer insanlara yararlı olmaya çalışma ve bencillik karşıtı hareketlerde bulunma olarak tanımlanan özgecilik/diğerkâmlık (alturizm) ve şefkat her bir insanın içinde insan olmasından kaynaklı vardır ve her insan "benim canım acıdı, senin canın acımasın" diyebilir.

Yaşamak istediğimiz hayatı yaratmanın yolunun, öğrendiğimiz ahlakçı yargıların ardındaki duygu ve ihtiyaçlarla bağlantı kurmaktan, kendi duygu ve ihtiyaçlarımızın farkındalığından, öğrenilmiş çaresizlikten özgürleşmekten, kendimizi ifade etme biçimimize özen göstermekten ve insan olmanın güzelliğini bağlantıda olduğumuz her bir kişide hatırlamaktan geçtiğine inanıyorum.

Toplumsal dönüşümü yaratmak için seni değişimin kendisini olmaya, değişimin kişinin kendisinden başladığını hatırlamaya, hayata katkı sağlamanın, zenginleştiğimiz bir hayat yaşamanın, hem biricik, eşsiz hem aynı olduğumuzun bilincine yerleşmeye davet ediyorum.
Sevgi, umut ve dostlukla...

[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]

Sürmenaj bunu beğendi.
__________________

 
Alt 08 Nisan 2024, 23:20   #2
Çevrimiçi
 
Sürmenaj kullanıcısının Avatarı
 
Profil ayrıntılarını görüntüleyebilmek için kayıtlı kullanıcı olmanız ve üye hesabınızla oturum açmanız gerekmektedir.
Varsayılan Yanıt: Hem Biricik, Eşsiz Hem de Aynıyız

Yok be aynı değiliz.
Bazılarıyla hiç ortak noktam bile yok.
Ama herkes kendine göre eşsizdir

Leydihan bunu beğendi.
 
  

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
aynıyız, biricik, eşsiz, hem

« Siyah Üzüm | - »

Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Forum saati; Türkiye'ye göre ayarlanmış olup, şu an saat: 20:55.

Forum Yasal Uyarı
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions Inc.

ForumKalbi, lisanslı vBulletin® kullanmaktadır.

ForumKalbi.Com; 5651 sayılı kanun uyarınca yer sağlayıcı niteliğini haiz bir genel forum sitesidir. Sitemizde yapılan paylaşımlar, moderasyon ekibimizin onayına dahil olmadan direkt yayınlanmaktadır. 5237 sayılı TCK (Türk Ceza Kanunu) ve 5651 Sayılı Kanun'un ilgili maddelerini ihlal eden kişilerin IP adresi ve sair kişisel verileri işlenmekte; yetkili merci tarafından müzekkere (Resmi Üst Yazı), tarafımıza tanzim edildiği takdirde paylaşılacaktır. Hukuka aykırı bir içerik paylaşımının olduğunu düşündüğünüz mesaj, konu ya da görseli içeren forum gönderilerini; İLETİŞİM bağlantısındaki formu doldurarak iletebilirsiniz. 48 saat içerisinde mevcut şikâyetiniz üzerinden tarafınıza ulaşılacak, gerekli işlemler tesis edilecektir.