27 Mart 2024, 18:39
|
#1
|
Profil ayrıntılarını görüntüleyebilmek için kayıtlı kullanıcı olmanız ve üye hesabınızla oturum açmanız gerekmektedir.
İlişkimi Kaybetmeden Ona Nasıl Açılabilirim?
İlişkimi Kaybetmeden Ona Nasıl Açılabilirim?
İlişki içinde kişisel alan yaratmak ustalık gerektirir. Herkesin beklentisi farklı olacağından bu mesafeyi iyi ayarlamak ve ilişki içinde de korumak gerekir. Birinin daha çok alana ihtiyaç duyması daha az sevdiği anlamına da gelmez, bunu iyi okumak gerekir.
Her ruh kendini dinleyebileceği boşluklara ihtiyaç duyar. Sağlıklı bir zihin ve ruh sağlığı İçin bu çok doğal bir ihtiyaçtır. İçinize dönmek, kendinizi gözen geçirmek, hayattaki beklentilerinizi ve hedeflerinize odaklanmak İçin kendinize zaman ayırmak istediğinizde bunu açık bir şekilde ifade edin.
Önceki ilişkilerinizde deneyimlemediğiniz bir şeyse özellikle kendine daha çok zaman ayırmak isteyen bir partner sizi endişelendirebilir ancak bunda endişe duymanızı gerektirecek bir durum yok. İki farklı insanın birlikteliği hayatın geri kalanını görmezden gelinmesi demek değildir. Özellikle bazı kişilik yapısındaki insanlar için özel alan kişisel bir zorunluluktur.
Psikolojideki iki tip insandan söz etmek gerekir burada: içe dönükler ve dışadönükler. 1923 yılında ilk kez Jung tarafından kullanılan bu terimler bize iki farklı davranış ve düşünme şeklini açıklar.
Jung’un bu iki temel karakter özelliğiyle ilgili yaptığı en önemli saptama, içedönük kişilerin enerjilerini yalnızken aldıkları, dışadönüklerin ise, çevrelerinden ve ilişkide oldukları kişilerden aldıklarıdır. Jung zamanında bir üçüncü grubun da var olduğunu ve bu grubu motive edenin kendi içinden mi, yoksa çevresindeki insanlardan mı geldiğini saptamanın pek de kolay olmadığını söylemiştir. Bu üçüncü grubun sayıca diğer iki gruba göre daha fazla olduğunu ve sivrilmemiş normal insanların sıklıkla bu kategoriye girdiğini söyler.
İçedönük kişiler, enerjilerini kendi içdünyalarından aldıklarından yalnız kalmaya pek çok insandan daha çok ihtiyaç duyarlar. Konuşmak, sosyalleşmek onlar için her zaman ihtiyaç değil gerektiğinde yapılması gereken şeylerdir. Asosyallikle ya da çeşitli kişilik bozukluklarıyla karıştırılan içedönüklük bir karakter tipidir. Onlar asosyal değildir seçici sosyaldirler. İçedönükler aynı zamanda iyi birer gözlemcidirler ve yaratıcı süreçlerde çok başarılı olurlar.
Sessizlik: Susmayı beceremeyen bir dünyada içe kapanıkların gücü kitabı yazarı Susan Cain bakın onları nasıl özetliyor:
“Sanılanın aksine içedönük insanların sosyal becerileri gelişmemiş değildir. Onlar da sosyalleşmekten zevk alabilir fakat sonrasında pijamalarını giyip evlerinde huzuru yakalamak isterler. Zamanlarını harcamakta çok titiz davranırlar ve sosyal enerjilerini genellikle yakın arkadaşlarına, meslektaşlarına ve ailelerine adarlar. Konuşmaktan çok dinlerler, konuşmadan önce düşünürler ve çoğu zaman kendilerini yazarak derin sohbetleri her zaman tercih ederler.”
İçedönüklerin aksine dışadönükler sosyalleşirken ve konuşurken mutludurlar. Onları toplumda rol model olarak görebiliriz. Aslında iki özellik de hepimizde mevcuttur ancak bir taraf daha baskındır.
Hayatınızdaki insan ya da siz kendinize has kişilik özelliklerinden dolayı farklı ihtiyaçlara sahipsiniz. Öncelikle beklentileriniz konusunda ayrımında olmanız gereken en önemli şeydir bu. Sadece kendi arzu ve ihtiyaçlarınız için ısrarcı olmadan önce iyi bir gözlemci olarak kendinizi ve partnerinizi gözleme yoluna gidin.
Diyelim partneriniz bu alana fazlasıyla ihtiyaç duyuyor. Ne yapmalısınız?
- Çoğu zamanınızı sevdiğiniz insanla geçirme isteğiniz anlaşılabilir ancak onun ve sizin de bir hayat akışınızın olduğunu unutmayın. İş, arkadaşlar, aile, hayatla ilgili sorumluluklar ve daha pek çok şey hayatınızı dolduruyor. İtiraf etmek gerekiyor ki hayat eskisine göre çok daha hızlı ve zorlayıcı bir şekilde akıyor. Birbirinizi sabote etmeden değerli anlar yaratmaya çalışın. Birlikte olduğunuz vakitlerde de durumdan şikayet etmeden daha çok zaman geçirme istediğinizi iletin.
- Kendinize ait zaman yaratmanın mükemmel bir şey olduğunu unutmayın. Özel zevklerinize zaman ayırmak, spor yapmak, belki de sadece meditasyonla dinginleşmek için yalnızlık gerekir. Yalnızlığı korkutucu bir şey olarak görmeyin ve onun iyileştirici gücünden faydalanın. Kendinizi şımartın, ihmal ettiğiniz şeyleri hatırlayın.
- İlişki içindeyken arkadaşlarınıza ve sevdiklerinize daha az aman ayırıyor olabilirsiniz. İki kişilik dünyanızı genişletin. Başkalarıyla programlar yapın, onların dünyalarına girin. Böylece ruhunuz ve zihniniz nefes almış olur.
- Çok sık görüşmek bir süre sonra sıkıcı hale gelmeye başladıysa bu boşluklar beraberliğinizi daha anlamlı kılacaktır. Birlikte olduğunuz zamanları daha kaliteli geçirmeye özen gösterin. Farklı planlar yapın, değişim her zaman iyidir. Yan yanayken her anlamda doyum sağlayan bir ilişki içinde olursanız ayrı olduğunuz zamanlar İçin de hayıflanmazsınız.
- Partnerinizin kişisel alan yaratma tercihini anlayışla karşılayın, kişisel bir mesele haline getirmeyin. Zihninizi saplantılı düşünceler yerine kendinizle ilgili konulara odaklayın. Bunu tartışma konusu yapıp, tavır almayın. Bu durumu sağlıklı bir şekilde anladığınızda ilişkiniz için işe yarar bir şey olduğunu göreceksiniz.
Uzman Psikolog
Esra Ezmeci’nin Kararı Ben Veririm kitabından yazılmıştır.
|
|
|
|