Forum Logo  

Geri Git   ForumKalbi.Com > Parapsikoloji & Kişisel Gelişim > Telekinezi - Telepati - Levitasyon

Telekinezi - Telepati - Levitasyon Telekinezi - Telepati - Levitasyon, Kineziler Parapsikoloji ve Çeşitli Psişik Yetenekler


Parapsikoloji Nedir? Parapsikolojinin Tarihsel Gelişimi

Telekinezi - Telepati - Levitasyon, Kineziler Parapsikoloji ve Çeşitli Psişik Yetenekler


Kullanıcı Etiket Listesi

Like Tree2Beğeniler

  
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 13 Ocak 2025, 00:33   #11
Çevrimiçi
WoodStock 🤘☮
 
OkyanusunKalbi kullanıcısının Avatarı
 
Profil ayrıntılarını görüntüleyebilmek için kayıtlı kullanıcı olmanız ve üye hesabınızla oturum açmanız gerekmektedir.
Varsayılan Yanıt: Parapsikoloji Nedir? Parapsikolojinin Tarihsel Gelişimi

Ganzfeld uyarımı




Üzerinde telepati deneyi yapılacak olan, Ganzfeld uyarımına sokulmuş bir denek.

Ganzfeld uyarımı (ganzfeld stimulation) parapsikoloji laboratuvarlarındaki deneylerde denekte duyular-dışı algılamayı harekete geçirmek üzere “duyumsal yoksunluk” sağlanması (duyumsal uyaranların minimum düzeye indirildiği bir ortam sağlanması) olayına verilen addır.

Önceleri vizüel süreç testlerinde kullanılan terim, 1973 yılından itibaren psi testlerindeki uygulamalar için kullanılmaya başlanmıştır. Bu uyarım sayesinde, beş duyusunu kullanamayan deneğe paranormal algılamalar için bir çeşit fırsat ortamı yaratılmakta, denek, zorunlu olarak duyular-dışı algılama alanına itilmektedir. Fakat beklenen paranormal algılamalardan hangisinin oluşacağı bilinmez; yani denekte bir telepati fenomeni de oluşabilir, durugörü de, prekognisyon da.

Parapsikologlar ganzfeld uyarımını sağlamak üzere, “yüzme kabini” veya “izolasyon kabini” denilen, ısısı beden ısısına ayarlı, tuzlu suyla dolu, gürültü ve diğer uyaranlardan yalıtılmış çeşitli kabinler hazırlamışlardır.

Ganzfeld uyarımı bir telepati denemesi için yapıldığı takdirde söz konusu “duyumsal yalıtılma” hem “alıcı” denek, hem de “verici” denek üzerinde uygulanır. Yaklaşık 20 ile 40 dakika arasında süren "telepatik gönderme" süresi sonunda “alıcı” “duyumsal yalıtılma”dan çıkarılır. Kendisine, örneğin dört imaj (ya da video) gösterilerek, hangisinin gerçek “hedef” olduğu, yani boş tuttuğu zihnine “verici”den hangi imajın geldiği sorulur. Sonuçlar, doğru seçimin şans olasılıklarına oranla çok daha fazla oranda olduğunu ortaya koymaktadır. Bu meta-analiz sonuçları anlamlı olmakla birlikte, tartışmaya açık olduğundan akademik psikoloji dergilerinde tartışılmaktadır. Bununla birlikte, bazı deneylerde alıcıların “telepatik gönderme” sonrası kendilerine söz konusu test imajları gösterilmemesine rağmen, kimi zaman doğru yanıtı verdiklerine rastlanmıştır.

Gezici durugörü (coğrafi durugörü) deneyleri

Gezici durugörü deneyleri kişinin beş duyusuyla algılayamayacağı uzaklıktaki ya da kapalı bir ortamdaki olay, nesne, yer ve canlıları algılayabilmesi paranormal yeteneğini sınar. Laboratuvarda yapılan gezici durugörü deney türlerinden birinde, örneğin bir havuzun yüzlerce fotoğrafı çekilir, sonra bu fotoğraflardan biri denek için “hedef” olmak üzere rastgele seçilir ve denekten uzak bir yere konur. Gezici durugörü deneycisinden görmediği bu fotoğrafın bir kâğıda taslağını çizmesi ya da bu fotoğrafı bir şekilde betimlemesi istenir. Bu süreç belli bir sayıdaki "hedef fotoğraf"larla tekrarlanır. Bu yöntemin yeni, farklı ve gelişmiş usulleri sayesinde, bu tür deneylerin sonuçları daha isabetli ve verimli hale gelmiş bulunmaktadır. Bu tür deneyler ABD'nin devlet kontrolü ve sözleşmesi altında, Princeton Üniversitesi’nin normal-dışı araştırma laboratuvarı, Stanford Araştırma Enstitüsü ve Bilim Uygulamaları Uluslararası Kurumu’ndaki bilim insanları tarafından 25 yıl boyunca sürdürülmüştür. Biriken veriler hava-uzay bilimi profesörü Robert G. Jahn ve psikolog Brenda Dunne tarafından incelenmiş ve bu deneylerde yer ve olayların beklenilen şans olasılığının çok daha üzerinde bir oranla algılandığı belirtilmiştir.

Gezici durugörü medyumları içinde en ünlüsü olan ABD'den Ingo Swann’ın bu psişik yeteneğini kullanabilmesi için, yerkürenin herhangi bir yerinin enlem ve boylam koordinatlarının kendisine verilmesinin yeterli olduğu ileri sürülür. Ayrıca, ABD'nin soğuk savaş döneminde Sovyetler Birliği’ne karşı Swann’ın bu paranormal yeteneğinden yararlanmış olduğu ileri sürülür.

RNG ile Psikokinezi deneyleri

Güçlü ve ucuz elektronik ve bilgisayar teknolojilerine kavuşulması zihin ile madde arasındaki mümkün etkileşimler konusundaki tam otomatik deneylerin gelişimini sağlamış bulunmaktadır. Bu tür laboratuvar deneyleri içinde ABD'de en sık uygulananı, bir RNG (random number generator 6 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.) yöntemidir. Yöntemin temelinde deneğin zihin yoluyla rastgele sayıların dağılımını değiştirmeye çalışması söz konusudur. Bu yönteme dayalı tekniklerle kişilerdeki psikokinezi kabiliyeti test edilebildiği gibi, bir topluluğun RNG’ler üzerindeki etkisi de test edilebilmektedir. RNG veritabanlı temel meta-analizler ABD'de, Foundations of Physics gazetesinin 1986’da yayın hayatına başlamasından beri, birkaç yılda bir bu gazetede yayımlanmaktadır.

Bio-PK deneyleri

“Zihnin canlı sistemler ile doğrudan etkileşimleri” (DMILS) ya da diğer deyişle bio-PK, bir kimsenin tesir yoluyla kendisinden uzaktaki bir kimsenin psikofizyolojik durumu üzerinde değişiklikler yapabilmesi anlamında kullanılmaktadır. Bu tür laboratuvar deneylerinden birinde “etkileyecek olan” ile “etkilenecek olan” birbirinden belli bir mesafedeki, farklı yerlerde yalıtılırlar. Etkileyecek olan bakışlarını diğeri üzerinde sabitleştirir, onu etkilemek üzere niyetlerine konsantre olur. Örneğin “etkileyecek olan” diğerinden düzenli olarak -sessizce, zihnen- bir şeye bakmasını ister.

Ganzfeld uyarımı




Üzerinde telepati deneyi yapılacak olan, Ganzfeld uyarımına sokulmuş bir denek.

Ganzfeld uyarımı (ganzfeld stimulation) parapsikoloji laboratuvarlarındaki deneylerde denekte duyular-dışı algılamayı harekete geçirmek üzere “duyumsal yoksunluk” sağlanması (duyumsal uyaranların minimum düzeye indirildiği bir ortam sağlanması) olayına verilen addır.

Önceleri vizüel süreç testlerinde kullanılan terim, 1973 yılından itibaren psi testlerindeki uygulamalar için kullanılmaya başlanmıştır. Bu uyarım sayesinde, beş duyusunu kullanamayan deneğe paranormal algılamalar için bir çeşit fırsat ortamı yaratılmakta, denek, zorunlu olarak duyular-dışı algılama alanına itilmektedir. Fakat beklenen paranormal algılamalardan hangisinin oluşacağı bilinmez; yani denekte bir telepati fenomeni de oluşabilir, durugörü de, prekognisyon da.

Parapsikologlar ganzfeld uyarımını sağlamak üzere, “yüzme kabini” veya “izolasyon kabini” denilen, ısısı beden ısısına ayarlı, tuzlu suyla dolu, gürültü ve diğer uyaranlardan yalıtılmış çeşitli kabinler hazırlamışlardır.

Ganzfeld uyarımı bir telepati denemesi için yapıldığı takdirde söz konusu “duyumsal yalıtılma” hem “alıcı” denek, hem de “verici” denek üzerinde uygulanır. Yaklaşık 20 ile 40 dakika arasında süren "telepatik gönderme" süresi sonunda “alıcı” “duyumsal yalıtılma”dan çıkarılır. Kendisine, örneğin dört imaj (ya da video) gösterilerek, hangisinin gerçek “hedef” olduğu, yani boş tuttuğu zihnine “verici”den hangi imajın geldiği sorulur. Sonuçlar, doğru seçimin şans olasılıklarına oranla çok daha fazla oranda olduğunu ortaya koymaktadır. Bu meta-analiz sonuçları anlamlı olmakla birlikte, tartışmaya açık olduğundan akademik psikoloji dergilerinde tartışılmaktadır. Bununla birlikte, bazı deneylerde alıcıların “telepatik gönderme” sonrası kendilerine söz konusu test imajları gösterilmemesine rağmen, kimi zaman doğru yanıtı verdiklerine rastlanmıştır.

Gezici durugörü (coğrafi durugörü) deneyleri

Gezici durugörü deneyleri kişinin beş duyusuyla algılayamayacağı uzaklıktaki ya da kapalı bir ortamdaki olay, nesne, yer ve canlıları algılayabilmesi paranormal yeteneğini sınar. Laboratuvarda yapılan gezici durugörü deney türlerinden birinde, örneğin bir havuzun yüzlerce fotoğrafı çekilir, sonra bu fotoğraflardan biri denek için “hedef” olmak üzere rastgele seçilir ve denekten uzak bir yere konur. Gezici durugörü deneycisinden görmediği bu fotoğrafın bir kâğıda taslağını çizmesi ya da bu fotoğrafı bir şekilde betimlemesi istenir. Bu süreç belli bir sayıdaki "hedef fotoğraf"larla tekrarlanır. Bu yöntemin yeni, farklı ve gelişmiş usulleri sayesinde, bu tür deneylerin sonuçları daha isabetli ve verimli hale gelmiş bulunmaktadır. Bu tür deneyler ABD'nin devlet kontrolü ve sözleşmesi altında, Princeton Üniversitesi’nin normal-dışı araştırma laboratuvarı, Stanford Araştırma Enstitüsü ve Bilim Uygulamaları Uluslararası Kurumu’ndaki bilim insanları tarafından 25 yıl boyunca sürdürülmüştür. Biriken veriler hava-uzay bilimi profesörü Robert G. Jahn ve psikolog Brenda Dunne tarafından incelenmiş ve bu deneylerde yer ve olayların beklenilen şans olasılığının çok daha üzerinde bir oranla algılandığı belirtilmiştir.

Gezici durugörü medyumları içinde en ünlüsü olan ABD'den Ingo Swann’ın bu psişik yeteneğini kullanabilmesi için, yerkürenin herhangi bir yerinin enlem ve boylam koordinatlarının kendisine verilmesinin yeterli olduğu ileri sürülür. Ayrıca, ABD'nin soğuk savaş döneminde Sovyetler Birliği’ne karşı Swann’ın bu paranormal yeteneğinden yararlanmış olduğu ileri sürülür.

RNG ile Psikokinezi deneyleri

Güçlü ve ucuz elektronik ve bilgisayar teknolojilerine kavuşulması zihin ile madde arasındaki mümkün etkileşimler konusundaki tam otomatik deneylerin gelişimini sağlamış bulunmaktadır. Bu tür laboratuvar deneyleri içinde ABD'de en sık uygulananı, bir RNG (random number generator 6 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.) yöntemidir. Yöntemin temelinde deneğin zihin yoluyla rastgele sayıların dağılımını değiştirmeye çalışması söz konusudur. Bu yönteme dayalı tekniklerle kişilerdeki psikokinezi kabiliyeti test edilebildiği gibi, bir topluluğun RNG’ler üzerindeki etkisi de test edilebilmektedir. RNG veritabanlı temel meta-analizler ABD'de, Foundations of Physics gazetesinin 1986’da yayın hayatına başlamasından beri, birkaç yılda bir bu gazetede yayımlanmaktadır.

Bio-PK deneyleri

“Zihnin canlı sistemler ile doğrudan etkileşimleri” (DMILS) ya da diğer deyişle bio-PK, bir kimsenin tesir yoluyla kendisinden uzaktaki bir kimsenin psikofizyolojik durumu üzerinde değişiklikler yapabilmesi anlamında kullanılmaktadır. Bu tür laboratuvar deneylerinden birinde “etkileyecek olan” ile “etkilenecek olan” birbirinden belli bir mesafedeki, farklı yerlerde yalıtılırlar. Etkileyecek olan bakışlarını diğeri üzerinde sabitleştirir, onu etkilemek üzere niyetlerine konsantre olur. Örneğin “etkileyecek olan” diğerinden düzenli olarak -sessizce, zihnen- bir şeye bakmasını ister.

__________________

 
Alt 13 Ocak 2025, 00:35   #12
Çevrimiçi
WoodStock 🤘☮
 
OkyanusunKalbi kullanıcısının Avatarı
 
Profil ayrıntılarını görüntüleyebilmek için kayıtlı kullanıcı olmanız ve üye hesabınızla oturum açmanız gerekmektedir.
Varsayılan Yanıt: Parapsikoloji Nedir? Parapsikolojinin Tarihsel Gelişimi

Ölüm-ötesi deneyimi



Hieronymus Bosch'un 1490 sonrasına tarihlenen tablosu Kutsanmışın Göğe Yükselişi'nde ölüm-ötesi deneyimi yaşadığını iddia eden kişilerin anlattıklarına benzer bir ışık tünelinin etrafında ruhani figürler betimlenmiştir.


Ölüm-ötesi deneyimi, bedensel işlevleri bakımından tıbben ölü sayılmış, fakat bir süre sonra reanimasyon (yeniden canlandırma) yöntemleriyle veya kendiliğinden yeniden yaşama kavuşmuş kimselerin bu ölüm ve yeniden yaşama dönüş arasındaki sürede geçirdikleri deneyime verilen addır.

Bilimsel çevreler bu tip deneyimlerin bir çeşit halüsinasyon olduğunu belirtmekteyken paranormal uzmanları ve bazı ana-akım bilim insanları bu deneyimlerin ölümden sonra hayata kanıt olduklarını söylemektedirler.

Terim ABD'nden araştırmacı hekim Dr.Raymond Moody tarafından ortaya atılmıştır. Özellikle psikiyatrlar tarafından sürdürülen ölüm-ötesi deneyimi araştırmaları Elisabeth Kübler-Ross, Karlis Osis, George Ritchie ve Raymond Jr tarafından başlatılmıştır denilebilir. Bunlardan Moody 1998'de Las Vegas'daki Nevada Üniversitesi'nde "bilinç çalışmaları"na başkan olarak atanmış biridir. Bu araştırma alanındaki ilk kurum, öncü araştırmacıların ve deneyimcilerin gereksinimlerini karşılamak üzere 1978'de kurulan "Ölüm-ötesi deneyimi Etütleri Uluslararası Kurumu"dur (IANDS). Bu alanda sonradan isim yapmış diğer araştırmacılardan psikiyatr Bruce Greyson, psikolog Kenneth Ring ve kardiyolog Michael Sabom ölüm-ötesi deneyimi araştırmalarını akademik ortama taşımışlardır. Ölüm-ötesi deneyimi spiritüalistler ve az sayıdaki parapsikologlarca ölümden sonra yaşamın varlığına ilişkin kanıtlardan biri sayılmaktadır.

Dr. Raymond Moody ve Dr. Elisabeth Kubler-Ross bu deneyimi geçiren kimselerin anlattıklarının hastanelerde kaydedilen raporları üzerinde çalışmış ve binlerce vakanın titizlikle incelenmesinden sonra şu sonuçlara varmışlardır:
  • Reanimasyonla yaşama döndürülenlerin anlattıklarında büyük ölçüde ortak noktalar bulunmaktadır.
  • Öldü teşhisi konulan kimseler, bedenlerinin ölü sayıldıkları sürede, bilinçlerini yitirmemişler, gözleri kapalı oldukları ve yerlerinden kalkmadıkları halde, çevrede olup bitenleri görebilmişler, bilebilmişlerdirler. (Doktorun hemşireyle neler konuştuğu, hemşirenin neyi almak üzere, ne zaman, nereye gittiği vs.)
  • Ölü sayıldıkları sürede yalnızca ameliyat odasında olup bitenleri değil, oda dışındaki, oda duvarlarının ardında cereyan eden olayları bile görmüşler, yaşama döndüklerinde gördüklerini ayrıntılarıyla anlatmışlar, anlattıkları doktorları tarafından tümüyle doğrulanmıştır.
Parapsikoloji araştırmacıları

Parapsikolog terimi ilk duyulduğunda genellikle psikoloji diplomasına sahip bir araştırmacı anlaşılır, oysa bu alanda uzmanlaşmaya gelen bilim insanları kökenleri itibarıyla çok farklı alanlardan (fizikçiler, hekimler, biyologlar) olabilirler.

İngiltere gibi bazı ülkelerde parapsikoloji üzerinde uzmanlaşmış kimselere devlet diploması verilmektedir. Günümüzde parapsikologların çoğu Amerikan Bilim Geliştirme Kurulunun (AAAS) üyesi olan, Parapsikoloji Kurumu adlı bilimsel kuruma üye olmaktadır. Bu kurumun tam üyesi olabilmek için gerekli koşullar şunlardır: Doktora yapmış olmak, parapsikoloji hakkında bilimsel bir gazete veya günlükte Kurum'un üyeleri tarafından kabul edilebilecek kaliteli bir makale yazmış olmak ve Kurum'un iki üyesi tarafından üye seçilmiş olmak.


Bu kriterler Amerikan Psikoloji Kurumunun kriterleriyle hemen hemen aynıdır. Bu noktadan hareketle parapsikoloji araştırmacısının diğer bilimsel etkinlik alanlarındaki araştırmacılardan hiçbir farkı yoktur. Parapsikolojiye muhalif kuşkuculardan Ray Hyman bile bu konuda şöyle der: “Deneysel parapsikologların çoğu üniversite diplomalıdır. (…) Onlar bu alanda da kendi alanlarında edinmiş oldukları, bilimsel sorgulamanın deneysel denetimlerini ve istatistik tekniklerini kullanabilecek formasyona sahiptirler.” Yaklaşık 100 kadar “tam üye”ye sahip Parapsikoloji Kurumu’nun üye sayısı birkaç yıldan beri istikrar göstermektedir. Kurumun çeşitli üye kategorileri de hesaba katılırsa, Parapsikoloji Kurumu’nun bünyesinde yer alan yaklaşık 200 araştırmacının dünyanın çeşitli ülkelerinde parapsikoloji alanında çalışmalarını sürdürdüğü söylenebilir ki, bunların yaklaşık dörtte biri araştırmalarını tümüyle resmi yapılarda sürdürmektedir.

Ölüm-ötesi deneyimi



Hieronymus Bosch'un 1490 sonrasına tarihlenen tablosu Kutsanmışın Göğe Yükselişi'nde ölüm-ötesi deneyimi yaşadığını iddia eden kişilerin anlattıklarına benzer bir ışık tünelinin etrafında ruhani figürler betimlenmiştir.


Ölüm-ötesi deneyimi, bedensel işlevleri bakımından tıbben ölü sayılmış, fakat bir süre sonra reanimasyon (yeniden canlandırma) yöntemleriyle veya kendiliğinden yeniden yaşama kavuşmuş kimselerin bu ölüm ve yeniden yaşama dönüş arasındaki sürede geçirdikleri deneyime verilen addır.

Bilimsel çevreler bu tip deneyimlerin bir çeşit halüsinasyon olduğunu belirtmekteyken paranormal uzmanları ve bazı ana-akım bilim insanları bu deneyimlerin ölümden sonra hayata kanıt olduklarını söylemektedirler.

Terim ABD'nden araştırmacı hekim Dr.Raymond Moody tarafından ortaya atılmıştır. Özellikle psikiyatrlar tarafından sürdürülen ölüm-ötesi deneyimi araştırmaları Elisabeth Kübler-Ross, Karlis Osis, George Ritchie ve Raymond Jr tarafından başlatılmıştır denilebilir. Bunlardan Moody 1998'de Las Vegas'daki Nevada Üniversitesi'nde "bilinç çalışmaları"na başkan olarak atanmış biridir. Bu araştırma alanındaki ilk kurum, öncü araştırmacıların ve deneyimcilerin gereksinimlerini karşılamak üzere 1978'de kurulan "Ölüm-ötesi deneyimi Etütleri Uluslararası Kurumu"dur (IANDS). Bu alanda sonradan isim yapmış diğer araştırmacılardan psikiyatr Bruce Greyson, psikolog Kenneth Ring ve kardiyolog Michael Sabom ölüm-ötesi deneyimi araştırmalarını akademik ortama taşımışlardır. Ölüm-ötesi deneyimi spiritüalistler ve az sayıdaki parapsikologlarca ölümden sonra yaşamın varlığına ilişkin kanıtlardan biri sayılmaktadır.

Dr. Raymond Moody ve Dr. Elisabeth Kubler-Ross bu deneyimi geçiren kimselerin anlattıklarının hastanelerde kaydedilen raporları üzerinde çalışmış ve binlerce vakanın titizlikle incelenmesinden sonra şu sonuçlara varmışlardır:
  • Reanimasyonla yaşama döndürülenlerin anlattıklarında büyük ölçüde ortak noktalar bulunmaktadır.
  • Öldü teşhisi konulan kimseler, bedenlerinin ölü sayıldıkları sürede, bilinçlerini yitirmemişler, gözleri kapalı oldukları ve yerlerinden kalkmadıkları halde, çevrede olup bitenleri görebilmişler, bilebilmişlerdirler. (Doktorun hemşireyle neler konuştuğu, hemşirenin neyi almak üzere, ne zaman, nereye gittiği vs.)
  • Ölü sayıldıkları sürede yalnızca ameliyat odasında olup bitenleri değil, oda dışındaki, oda duvarlarının ardında cereyan eden olayları bile görmüşler, yaşama döndüklerinde gördüklerini ayrıntılarıyla anlatmışlar, anlattıkları doktorları tarafından tümüyle doğrulanmıştır.
Parapsikoloji araştırmacıları

Parapsikolog terimi ilk duyulduğunda genellikle psikoloji diplomasına sahip bir araştırmacı anlaşılır, oysa bu alanda uzmanlaşmaya gelen bilim insanları kökenleri itibarıyla çok farklı alanlardan (fizikçiler, hekimler, biyologlar) olabilirler.

İngiltere gibi bazı ülkelerde parapsikoloji üzerinde uzmanlaşmış kimselere devlet diploması verilmektedir. Günümüzde parapsikologların çoğu Amerikan Bilim Geliştirme Kurulunun (AAAS) üyesi olan, Parapsikoloji Kurumu adlı bilimsel kuruma üye olmaktadır. Bu kurumun tam üyesi olabilmek için gerekli koşullar şunlardır: Doktora yapmış olmak, parapsikoloji hakkında bilimsel bir gazete veya günlükte Kurum'un üyeleri tarafından kabul edilebilecek kaliteli bir makale yazmış olmak ve Kurum'un iki üyesi tarafından üye seçilmiş olmak.


Bu kriterler Amerikan Psikoloji Kurumunun kriterleriyle hemen hemen aynıdır. Bu noktadan hareketle parapsikoloji araştırmacısının diğer bilimsel etkinlik alanlarındaki araştırmacılardan hiçbir farkı yoktur. Parapsikolojiye muhalif kuşkuculardan Ray Hyman bile bu konuda şöyle der: “Deneysel parapsikologların çoğu üniversite diplomalıdır. (…) Onlar bu alanda da kendi alanlarında edinmiş oldukları, bilimsel sorgulamanın deneysel denetimlerini ve istatistik tekniklerini kullanabilecek formasyona sahiptirler.” Yaklaşık 100 kadar “tam üye”ye sahip Parapsikoloji Kurumu’nun üye sayısı birkaç yıldan beri istikrar göstermektedir. Kurumun çeşitli üye kategorileri de hesaba katılırsa, Parapsikoloji Kurumu’nun bünyesinde yer alan yaklaşık 200 araştırmacının dünyanın çeşitli ülkelerinde parapsikoloji alanında çalışmalarını sürdürdüğü söylenebilir ki, bunların yaklaşık dörtte biri araştırmalarını tümüyle resmi yapılarda sürdürmektedir.

__________________

 
Alt 13 Ocak 2025, 00:38   #13
Çevrimiçi
WoodStock 🤘☮
 
OkyanusunKalbi kullanıcısının Avatarı
 
Profil ayrıntılarını görüntüleyebilmek için kayıtlı kullanıcı olmanız ve üye hesabınızla oturum açmanız gerekmektedir.
Varsayılan Yanıt: Parapsikoloji Nedir? Parapsikolojinin Tarihsel Gelişimi

Eleştiriler

Parapsikolojiyi eleştirenler Carl Sagan'ın “Olağanüstü iddialar olağanüstü kanıtlar gerektirir." sözünü sıkça tekrarlarlar. Parapsikolojik fenomenin gerçekliği ve parapsikolojik araştırmaların bilimsellik değeri akademik çevrelerde günümüze dek tartışılagelmiştir. Eleştirilerden biri, parapsikolojinin açıkça tanımlanmış bir konu maddesi olmaması, talep üzerine psi etkisini gösterecek kolayca tekrar ettirilebilen bir deneyinin olmaması ve henüz paranormal enformasyon aktarımını açıklayan bir teorisinin olmamasıdır.

York Üniversitesi psikoloji profesörü James E. Alcock'a göre bu nedenlerden, fizik, biyoloji gibi daha geleneksel bilimlerin disiplinler arası araştırma alanına parapsikolojinin deney sonuçlarının ancak az bir kısmı dahil olabilir. Aslında parapsikolojide enformasyon aktarımını açıklayan birkaç teori ortaya atılmışsa da, kuşkucular bu teorileri çağdaş fizik teorileri ile uyuşmamasından dolayı kabul edilemez bulmuşlardır.

Buna karşılık, parapsikolojide psi etkilerini elde etme olanağı sağlayan parametrelerin neler olduklarını saptama imkânı sağlayan "kavrama modelleri"nin mevcut olduğunun ve pragmatik enformasyon modeli olarak betimleyici varsayım taslaklarının bulunduğunun da unutulmaması gerekir (Lucadou, 1987).


Öte yandan bazı parapsikologlar da parapsikolojik konuların, fizik, matematik ya da biyolojinin konularından bir hayli farklı (ruhsal) olduğuna dikkat çekerek, bazı kıstasların tüm bilim dallarına uygulanamayacağına, bilimselliğin ölçüsünün teorik düzeyden ve tekrarlanabilirlikten ziyade bilimsel yöntemin uygulanması, deneysellik, çalışma biçimi v.s. olması gerektiğine dikkat çekmektedirler. Kuşkucuların teorik düzeydeki eleştirilerinden biri de vücuttaki D.D.A. organının ve paranormal enformasyon kaynağının parapsikologlarca keşfedilememiş olmasıdır. Buna yanıt olarak da parapsikologlar psi etkilerinin fiziksel fenomenlerdeki modaliteler gibi işlemediğini, dolayısıyla vücuttaki bir alıcı organdan veya enformasyon kaynağından söz edilemeyeceğini belirtmektedirler.
Sahtekarlıklar-hileler


Édouard Isidore Buguet’in hileli olduğu sanılan telekinezi gösterisinin fotoğrafı (1875)




19.yy.’da bunun gibi sahte hayalet fotoğrafları oluşturmak çok popülerdi.

Spiritüalizm alanında sıkça rastlandığı gibi bu alanda da sık sık, hileye başvuran şarlatanların olduğu saptanmıştır.

Hile konusundaki ilk açıklamalardan biri 19.yy.'da bazı medyumları sahtekârlıkla suçlayan ünlü illüzyonist Harry Houdini'den gelmiştir. Gerçekten "deneysel spiritüalizm"in başlangıç döneminde hilelere başvuran şarlatanların sayısı azımsanamayacak kadar çoktu. Fakat unutulmaması gereken bir nokta, metapsişikçilerin ve parapsikologların bizzat kendilerinin bu şarlatanların hilelerini gün ışığına çıkarmış olmalarıdır ve ayrıca seanslarda olası hilelere karşı önlem almalarıyla deneylerin gitgide daha sağlıklı hale gelmesini sağlamışlardır. Hile denekten gelebileceği gibi deneycinin (deneyi düzenleyenin) kendisi tarafından da oluşturulabilir. Örneğin Rhine'ın bir öğrencisi olan Walter J. Levy, Rhine'ın baskısıyla yaptığı hileyi itiraf etmiş, Rhine da bu tespitini Journal of Parapsychology’da yazmış ve Levy’nin önceki makalelerinin dikkate alınmaması gerektiğini bildirmişti.

Buna karşılık, Charles Tart, bazı kuşkucuların da, kimi zaman, parapsikoloji protokollerinde hiçbir kusur ya da dolambaçlı yol bulamamalarına rağmen, yine de deneycinin bir hilesi olduğunu ileri sürdüklerini belirtmektedir.

Aşağıdaki olaylar buna örnek olarak gösterilmektedir :
  • Rupert Sheldrake ve köpeği Jaytee konusunda James Randi : Randi verileri analiz ettiğini ve hileleri keşfettiğini iddia etmiştir. Fakat Sheldrake’e
bakılırsa, Randi verileri asla incelemediğini itiraf etmişti.
  • Rhine’ın deneyleri ve Pearce-Pratt Seansı konusunda Hansel : Bu deneylerde herhangi bir hile bulamayan Hansel sonunda kendisine bir hile iddiası sağlayabilecek laboratuvar planlarını inceledi. Oysa incelediği planlar binanın o dönemdeki planları değildi. Binanın o dönemdeki asıl planları incelendiğinde Hansel’in eleştirisi tamamen çürütülmüş duruma düşmektedir.
Hansel bu bilgi hatasına rağmen iddiasından vazgeçmemiştir.
  • Rhine’ın deneyleri konusunda Henri Broch : Henri Broch Rhine’ın Zener kartları ile yaptığı deneylerdeki başarının nedeninin kartlarının şekilsiz yüzünün işaretli ya da kusursuz biçimde olmayışına ve deneklerin buradan yola çıkarak doğru yanıtı kolaylıkla bulabildiklerini iddia etmişti.
Oysa, Rhine’ın araştırmalarının çoğunda deneklere kartların arka yüzleri de gösterilmezdi.

Bazı parapsikologlara göre kuşkucular, parapsikolojik araştırmanın saygınlığını yitirip gözden düşmesi için, özellikle, « sahte hile» haberleri yayımlamaktadır.

Son olarak belirtmek gerekir ki, parapsikolojik araştırma alanında, bilimsel her alanda olduğu gibi, kasıtlı olarak hilenin söz konusu olmadığı, irade-dışı hatalar da söz konusu olabilmektedir. Örneğin "Rosenthal ya da Pygmalion etkisi"nde deneycinin kanısından kaynaklanan bir hata söz konusu olmuştur.

Eleştiriler

Parapsikolojiyi eleştirenler Carl Sagan'ın “Olağanüstü iddialar olağanüstü kanıtlar gerektirir." sözünü sıkça tekrarlarlar. Parapsikolojik fenomenin gerçekliği ve parapsikolojik araştırmaların bilimsellik değeri akademik çevrelerde günümüze dek tartışılagelmiştir. Eleştirilerden biri, parapsikolojinin açıkça tanımlanmış bir konu maddesi olmaması, talep üzerine psi etkisini gösterecek kolayca tekrar ettirilebilen bir deneyinin olmaması ve henüz paranormal enformasyon aktarımını açıklayan bir teorisinin olmamasıdır.

York Üniversitesi psikoloji profesörü James E. Alcock'a göre bu nedenlerden, fizik, biyoloji gibi daha geleneksel bilimlerin disiplinler arası araştırma alanına parapsikolojinin deney sonuçlarının ancak az bir kısmı dahil olabilir. Aslında parapsikolojide enformasyon aktarımını açıklayan birkaç teori ortaya atılmışsa da, kuşkucular bu teorileri çağdaş fizik teorileri ile uyuşmamasından dolayı kabul edilemez bulmuşlardır.

Buna karşılık, parapsikolojide psi etkilerini elde etme olanağı sağlayan parametrelerin neler olduklarını saptama imkânı sağlayan "kavrama modelleri"nin mevcut olduğunun ve pragmatik enformasyon modeli olarak betimleyici varsayım taslaklarının bulunduğunun da unutulmaması gerekir (Lucadou, 1987).


Öte yandan bazı parapsikologlar da parapsikolojik konuların, fizik, matematik ya da biyolojinin konularından bir hayli farklı (ruhsal) olduğuna dikkat çekerek, bazı kıstasların tüm bilim dallarına uygulanamayacağına, bilimselliğin ölçüsünün teorik düzeyden ve tekrarlanabilirlikten ziyade bilimsel yöntemin uygulanması, deneysellik, çalışma biçimi v.s. olması gerektiğine dikkat çekmektedirler. Kuşkucuların teorik düzeydeki eleştirilerinden biri de vücuttaki D.D.A. organının ve paranormal enformasyon kaynağının parapsikologlarca keşfedilememiş olmasıdır. Buna yanıt olarak da parapsikologlar psi etkilerinin fiziksel fenomenlerdeki modaliteler gibi işlemediğini, dolayısıyla vücuttaki bir alıcı organdan veya enformasyon kaynağından söz edilemeyeceğini belirtmektedirler.
Sahtekarlıklar-hileler


Édouard Isidore Buguet’in hileli olduğu sanılan telekinezi gösterisinin fotoğrafı (1875)




19.yy.’da bunun gibi sahte hayalet fotoğrafları oluşturmak çok popülerdi.

Spiritüalizm alanında sıkça rastlandığı gibi bu alanda da sık sık, hileye başvuran şarlatanların olduğu saptanmıştır.

Hile konusundaki ilk açıklamalardan biri 19.yy.'da bazı medyumları sahtekârlıkla suçlayan ünlü illüzyonist Harry Houdini'den gelmiştir. Gerçekten "deneysel spiritüalizm"in başlangıç döneminde hilelere başvuran şarlatanların sayısı azımsanamayacak kadar çoktu. Fakat unutulmaması gereken bir nokta, metapsişikçilerin ve parapsikologların bizzat kendilerinin bu şarlatanların hilelerini gün ışığına çıkarmış olmalarıdır ve ayrıca seanslarda olası hilelere karşı önlem almalarıyla deneylerin gitgide daha sağlıklı hale gelmesini sağlamışlardır. Hile denekten gelebileceği gibi deneycinin (deneyi düzenleyenin) kendisi tarafından da oluşturulabilir. Örneğin Rhine'ın bir öğrencisi olan Walter J. Levy, Rhine'ın baskısıyla yaptığı hileyi itiraf etmiş, Rhine da bu tespitini Journal of Parapsychology’da yazmış ve Levy’nin önceki makalelerinin dikkate alınmaması gerektiğini bildirmişti.

Buna karşılık, Charles Tart, bazı kuşkucuların da, kimi zaman, parapsikoloji protokollerinde hiçbir kusur ya da dolambaçlı yol bulamamalarına rağmen, yine de deneycinin bir hilesi olduğunu ileri sürdüklerini belirtmektedir.

Aşağıdaki olaylar buna örnek olarak gösterilmektedir :
  • Rupert Sheldrake ve köpeği Jaytee konusunda James Randi : Randi verileri analiz ettiğini ve hileleri keşfettiğini iddia etmiştir. Fakat Sheldrake’e
bakılırsa, Randi verileri asla incelemediğini itiraf etmişti.
  • Rhine’ın deneyleri ve Pearce-Pratt Seansı konusunda Hansel : Bu deneylerde herhangi bir hile bulamayan Hansel sonunda kendisine bir hile iddiası sağlayabilecek laboratuvar planlarını inceledi. Oysa incelediği planlar binanın o dönemdeki planları değildi. Binanın o dönemdeki asıl planları incelendiğinde Hansel’in eleştirisi tamamen çürütülmüş duruma düşmektedir.
Hansel bu bilgi hatasına rağmen iddiasından vazgeçmemiştir.
  • Rhine’ın deneyleri konusunda Henri Broch : Henri Broch Rhine’ın Zener kartları ile yaptığı deneylerdeki başarının nedeninin kartlarının şekilsiz yüzünün işaretli ya da kusursuz biçimde olmayışına ve deneklerin buradan yola çıkarak doğru yanıtı kolaylıkla bulabildiklerini iddia etmişti.
Oysa, Rhine’ın araştırmalarının çoğunda deneklere kartların arka yüzleri de gösterilmezdi.

Bazı parapsikologlara göre kuşkucular, parapsikolojik araştırmanın saygınlığını yitirip gözden düşmesi için, özellikle, « sahte hile» haberleri yayımlamaktadır.

Son olarak belirtmek gerekir ki, parapsikolojik araştırma alanında, bilimsel her alanda olduğu gibi, kasıtlı olarak hilenin söz konusu olmadığı, irade-dışı hatalar da söz konusu olabilmektedir. Örneğin "Rosenthal ya da Pygmalion etkisi"nde deneycinin kanısından kaynaklanan bir hata söz konusu olmuştur.

__________________

 
Alt 13 Ocak 2025, 00:41   #14
Çevrimiçi
WoodStock 🤘☮
 
OkyanusunKalbi kullanıcısının Avatarı
 
Profil ayrıntılarını görüntüleyebilmek için kayıtlı kullanıcı olmanız ve üye hesabınızla oturum açmanız gerekmektedir.
Varsayılan Yanıt: Parapsikoloji Nedir? Parapsikolojinin Tarihsel Gelişimi

Deneysel sonuçların eleştirisi

Bazı analizci eleştirmenler parapsikolojik etüdün bilimsel olduğunu kabul etmekle birlikte, bu etüdün deneysel sonuçlarının tatminkar olmadığını düşünmektedirler.

Kuşkucu eleştirmenler ise psi araştırmalarında görünüşte başarılı sonuçlar alınmış olmakla birlikte, bu başarıların gerçek psi etkisinden ziyade, titiz olmayan, sağlıksız çalışmaların ya da metodolojik kusurların ürünü olduklarını ileri sürmektedirler.

Deney-dışı psişik deneyimler

Kuşkusuz parapsikoloji deneylerden ve laboratuvar çalışmalarından ibaret değildir ve bu yönüyle bilimsel yönteme zıtlık gösterir. Parapsikoloji kökenini, yaygın olarak “paranormal deneyimler” olarak adlandırılan kendiliğinden ortaya çıktığı iddia edilen olaylardan almaktadır. Bu tür deneyimler hemen hemen tüm kültürlerin folklorlarında anlatılagelmiştir ve genel olarak rapor edilenler birbirinin çok benzeridir.



Chicago Üniversitesi Ulusal Düşünceyi Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir araştırma göstermiştir ki, Amerikalıların büyük çoğunluğu yaşamlarının herhangi bir döneminde, bir ya da birden fazla psişik deneyim geçirdiğini iddia etmektedir. Amerika, Avrupa ve Avustralya'daki bazı araştırma ve anketler de, insanların çoğunun başından telepati, prekognisyon veya benzeri bir paranormal fenomenin geçmiş olduğunu iddia ettiğini ortaya koymaktadır.

Parapsikologlara göre, örneğin, uzun süredir görmediğimiz birini tam düşündüğümüz sırada veya onu düşünmemizden kısa bir süre onu görmemiz yahut ondan bize bir telefon ya da posta gelmesi telepatik irtibatın deney-dışı örneklerinden biridir. Aynı şekilde, parapsikologlara göre, karşımızdaki kişi daha lafa başlamadan ne söyleyeceğini bilmemiz de her zaman tahmin gücümüzden kaynaklanmamaktadır. Ancak bu yargı deneysel yöntem kullanılarak sistematik bir şekilde incenmediğinden bilimsel çevrede kabul görmez.

Psişik olayların en yaygın tiplerinden biri de “Duyular-dışı algılama rüyaları” olarak adlandırılan düşlerdir ki, bu tür rüyalarda kişinin aslında, o anda bulunduğu yerden uzakta meydana gelen bir olayı algıladığı sanılmaktadır. Kişi rüyasında gördüğü olay hakkında uykuya dalmadan önce hiçbir bilgisi ve düşüncesi olmadığını sanmaktadır; fakat rüyasını anlattıktan sonra yapılan incelemede doğruluğu ortaya çıkmaktadır. Sık rastlanan bir psişik rüya da telepatik rüyalardır, telepatik rüyalar ilk kez Maimonides ESP-rüya laboratuvarında keşfedilmiştir.

Deneysel sonuçların eleştirisi

Bazı analizci eleştirmenler parapsikolojik etüdün bilimsel olduğunu kabul etmekle birlikte, bu etüdün deneysel sonuçlarının tatminkar olmadığını düşünmektedirler.

Kuşkucu eleştirmenler ise psi araştırmalarında görünüşte başarılı sonuçlar alınmış olmakla birlikte, bu başarıların gerçek psi etkisinden ziyade, titiz olmayan, sağlıksız çalışmaların ya da metodolojik kusurların ürünü olduklarını ileri sürmektedirler.

Deney-dışı psişik deneyimler

Kuşkusuz parapsikoloji deneylerden ve laboratuvar çalışmalarından ibaret değildir ve bu yönüyle bilimsel yönteme zıtlık gösterir. Parapsikoloji kökenini, yaygın olarak “paranormal deneyimler” olarak adlandırılan kendiliğinden ortaya çıktığı iddia edilen olaylardan almaktadır. Bu tür deneyimler hemen hemen tüm kültürlerin folklorlarında anlatılagelmiştir ve genel olarak rapor edilenler birbirinin çok benzeridir.



Chicago Üniversitesi Ulusal Düşünceyi Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir araştırma göstermiştir ki, Amerikalıların büyük çoğunluğu yaşamlarının herhangi bir döneminde, bir ya da birden fazla psişik deneyim geçirdiğini iddia etmektedir. Amerika, Avrupa ve Avustralya'daki bazı araştırma ve anketler de, insanların çoğunun başından telepati, prekognisyon veya benzeri bir paranormal fenomenin geçmiş olduğunu iddia ettiğini ortaya koymaktadır.

Parapsikologlara göre, örneğin, uzun süredir görmediğimiz birini tam düşündüğümüz sırada veya onu düşünmemizden kısa bir süre onu görmemiz yahut ondan bize bir telefon ya da posta gelmesi telepatik irtibatın deney-dışı örneklerinden biridir. Aynı şekilde, parapsikologlara göre, karşımızdaki kişi daha lafa başlamadan ne söyleyeceğini bilmemiz de her zaman tahmin gücümüzden kaynaklanmamaktadır. Ancak bu yargı deneysel yöntem kullanılarak sistematik bir şekilde incenmediğinden bilimsel çevrede kabul görmez.

Psişik olayların en yaygın tiplerinden biri de “Duyular-dışı algılama rüyaları” olarak adlandırılan düşlerdir ki, bu tür rüyalarda kişinin aslında, o anda bulunduğu yerden uzakta meydana gelen bir olayı algıladığı sanılmaktadır. Kişi rüyasında gördüğü olay hakkında uykuya dalmadan önce hiçbir bilgisi ve düşüncesi olmadığını sanmaktadır; fakat rüyasını anlattıktan sonra yapılan incelemede doğruluğu ortaya çıkmaktadır. Sık rastlanan bir psişik rüya da telepatik rüyalardır, telepatik rüyalar ilk kez Maimonides ESP-rüya laboratuvarında keşfedilmiştir.

__________________

 
Alt 13 Ocak 2025, 01:09   #15
Çevrimiçi
WoodStock 🤘☮
 
OkyanusunKalbi kullanıcısının Avatarı
 
Profil ayrıntılarını görüntüleyebilmek için kayıtlı kullanıcı olmanız ve üye hesabınızla oturum açmanız gerekmektedir.
Varsayılan Yanıt: Parapsikoloji Nedir? Parapsikolojinin Tarihsel Gelişimi

Bazı Parapsikolojik süreli yayınlar
  • Journal of Society for Psychical Research (Society for Psychical Research
tarafından yayımlanmaktadır)
  • Journal of the American Society for Psychical Research (American Society for Psychical Research
tarafından yayımlanmaktadır)
  • Journal of Parapsychology (Rhine Research Center and Institute for Parapsychology
tarafından yayımlanmaktadır)
  • International Journal of Parapsychology (Parapsychology Foundation
tarafından yayımlanmaktadır)
  • Australian Journal of Parapsychology (Australian Institute of Parapsychological Research
tarafından yayımlanmaktadır)
  • European Journal of Parapsychology[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]
  • Journal of Scientific Exploration
  • Parapsychological Convention Proceedings
  • Parapsychology Foundation Review
  • Revue Française de Psychotronique
İlgili kitap ve makaleler
  • Bensaude-Vincent, Bernadette et Blondel, Christine. des savants face à l'occulte, Editions La Découverte, [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!], janvier 2002
  • de la Villette, Colloque. La pensée scientifique et les parasciences,, 24-25 février 1993, Ed. Albin Michel, 1993, ISBN 2-226-06464.
  • Forget, Pascal. Y croyez-vous ?, Stanké, Montréal, 1999.
  • Hasquin, Hervé. Magie, sorcellerie, parapsychologie, Ed. de l'université de Bruxelles - 1984, 237 pp.
  • Holzer, Hans Ph.D. Parapsychologist, Author: [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!] the Unexplained Publisher: Franklin Lakes, NJ: New Page Books, 2003.
  • Lignon, Yves. Quand la science rencontre l'étrange, étude sur les grands cas de phénomènes parapsychologiques par un mathématicien-statisticien, Editions Les 3 Orangers, 2004
  • Lucadou (von), Walter. The Model of Pragmatic Information. Proceedings of the 30th Parapsychological Association Convention, 1987.
  • Lucadou (von), Walter. The Endo-Exo-Perspective Heaven and Hell of Parapsychology. Proceedings of the 37th Parapsychological Association Convention, 1994.
  • Méheust, Bertrand. 100 mots pour comprendre la voyance, 2005, les empêcheurs de penser en rond, 450 pages
  • Moisset, Jean. La Parapsychologie : réalité ou fantasme ?, Ed. JMG Editions, 1998
Morisson J., La Voyante et les scientifiques, état de la science en matière de recherches sur la parapsychologie (Editions Les 3 Orangers, 2005)
  • Sagan, Carl; Ann Druyan (1997). The Demon-Haunted World: Science as a Candle in the Dark. Ballantine Books, 349. [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!].
  • Shepard, Leslie (2000).[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]. Thomson Gale, 1939 pages. [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!].
  • Wiseman, Richard; Caroline A. Watt (2005).[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]. Ashgate Publishing, 501 pages. [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!].
Dış bağlantılar
  • [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!] Frequently asked questions, by the Parapsychological Association, a professional organization of scientists and scholars engaged in the study of psychic phenomena, affiliated with the American Association for the Advancement of Science in 1969.
  • [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!] Large number of articles about parapsychology, from publications such as the Journal of Parapsychology and the Skeptical Inquirer.

Bazı Parapsikolojik süreli yayınlar
  • Journal of Society for Psychical Research (Society for Psychical Research
tarafından yayımlanmaktadır)
  • Journal of the American Society for Psychical Research (American Society for Psychical Research
tarafından yayımlanmaktadır)
  • Journal of Parapsychology (Rhine Research Center and Institute for Parapsychology
tarafından yayımlanmaktadır)
  • International Journal of Parapsychology (Parapsychology Foundation
tarafından yayımlanmaktadır)
  • Australian Journal of Parapsychology (Australian Institute of Parapsychological Research
tarafından yayımlanmaktadır)
  • European Journal of Parapsychology[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]
  • Journal of Scientific Exploration
  • Parapsychological Convention Proceedings
  • Parapsychology Foundation Review
  • Revue Française de Psychotronique
İlgili kitap ve makaleler
  • Bensaude-Vincent, Bernadette et Blondel, Christine. des savants face à l'occulte, Editions La Découverte, [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!], janvier 2002
  • de la Villette, Colloque. La pensée scientifique et les parasciences,, 24-25 février 1993, Ed. Albin Michel, 1993, ISBN 2-226-06464.
  • Forget, Pascal. Y croyez-vous ?, Stanké, Montréal, 1999.
  • Hasquin, Hervé. Magie, sorcellerie, parapsychologie, Ed. de l'université de Bruxelles - 1984, 237 pp.
  • Holzer, Hans Ph.D. Parapsychologist, Author: [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!] the Unexplained Publisher: Franklin Lakes, NJ: New Page Books, 2003.
  • Lignon, Yves. Quand la science rencontre l'étrange, étude sur les grands cas de phénomènes parapsychologiques par un mathématicien-statisticien, Editions Les 3 Orangers, 2004
  • Lucadou (von), Walter. The Model of Pragmatic Information. Proceedings of the 30th Parapsychological Association Convention, 1987.
  • Lucadou (von), Walter. The Endo-Exo-Perspective Heaven and Hell of Parapsychology. Proceedings of the 37th Parapsychological Association Convention, 1994.
  • Méheust, Bertrand. 100 mots pour comprendre la voyance, 2005, les empêcheurs de penser en rond, 450 pages
  • Moisset, Jean. La Parapsychologie : réalité ou fantasme ?, Ed. JMG Editions, 1998
Morisson J., La Voyante et les scientifiques, état de la science en matière de recherches sur la parapsychologie (Editions Les 3 Orangers, 2005)
  • Sagan, Carl; Ann Druyan (1997). The Demon-Haunted World: Science as a Candle in the Dark. Ballantine Books, 349. [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!].
  • Shepard, Leslie (2000).[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]. Thomson Gale, 1939 pages. [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!].
  • Wiseman, Richard; Caroline A. Watt (2005).[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]. Ashgate Publishing, 501 pages. [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!].
Dış bağlantılar
  • [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!] Frequently asked questions, by the Parapsychological Association, a professional organization of scientists and scholars engaged in the study of psychic phenomena, affiliated with the American Association for the Advancement of Science in 1969.
  • [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!] Large number of articles about parapsychology, from publications such as the Journal of Parapsychology and the Skeptical Inquirer.

__________________

 
  

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
gelişimi, nedir, parapsikoloji, parapsikolojinin, tarihsel


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 
Seçenekler
Görüntüleme stilleri

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Forum saati; Türkiye'ye göre ayarlanmış olup, şu an saat: 07:29.

Forum Yasal Uyarı
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions Inc.

ForumKalbi, lisanslı vBulletin® kullanmaktadır.

ForumKalbi.Com; 5651 sayılı kanun uyarınca yer sağlayıcı niteliğini haiz bir genel forum sitesidir. Sitemizde yapılan paylaşımlar, moderasyon ekibimizin onayına dahil olmadan direkt yayınlanmaktadır. 5237 sayılı TCK (Türk Ceza Kanunu) ve 5651 Sayılı Kanun'un ilgili maddelerini ihlal eden kişilerin IP adresi ve sair kişisel verileri işlenmekte; yetkili merci tarafından müzekkere (Resmi Üst Yazı), tarafımıza tanzim edildiği takdirde paylaşılacaktır. Hukuka aykırı bir içerik paylaşımının olduğunu düşündüğünüz mesaj, konu ya da görseli içeren forum gönderilerini; İLETİŞİM bağlantısındaki formu doldurarak iletebilirsiniz. 48 saat içerisinde mevcut şikâyetiniz üzerinden tarafınıza ulaşılacak, gerekli işlemler tesis edilecektir.