Forum Logo  

Geri Git   ForumKalbi.Com > En Önce Sağlık > Hastalıklara Göre Tıp Dalları > Jinekoloji - Kadın Hast.

Jinekoloji - Kadın Hast. Kadın sağlığı ve hastalıklarını inceleyen bilim dalıdır.


Adet Öncesi Sendrom (PMS) ve Hamilelikte Depresyon İlişkisi

Kadın sağlığı ve hastalıklarını inceleyen bilim dalıdır.


Kullanıcı Etiket Listesi

Like Tree1Beğeniler
  • 1 Post By OkyanusunKalbi

  
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 07 Mayıs 2024, 02:50   #1
Çevrimiçi
WoodStock 🤘☮
 
OkyanusunKalbi kullanıcısının Avatarı
 
Profil ayrıntılarını görüntüleyebilmek için kayıtlı kullanıcı olmanız ve üye hesabınızla oturum açmanız gerekmektedir.
kadin Adet Öncesi Sendrom (PMS) ve Hamilelikte Depresyon İlişkisi

İsveç’te bir milyondan fazla kadın üzerinde yapılan yeni bir araştırma, adet öncesi dönemde duygudurum bozukluğu yaşayan kadınların hamilelikte depresyon belirtileri göstermeye daha meyilli olduğunu ortaya koyuyor.




Menstruasyon, hamilelik ve menopoz gibi dönemler, kadınlarda aktif olan hormonların dalgalanmalarıyla gerçekleşir ve bu dalgalanmalar, özellikle hormonlar gerektiği gibi çalışmıyorsa, kişinin ruh halini etkileyebilir.

Şiddetli adet öncesi sendromu (Premenstrual sendrom/PMS) veya adet öncesi disforik bozukluk (PMDD) gibi adet öncesi bozuklar yaşayan milyonlarca kadın için, bu ruh hali değişiklikleri normalden çok daha şiddetli olabilir.

Semptomlar genellikle adet kanamasının başlamasından önceki günlerle sınırlıdır; ancak adet öncesi bozuklukların, özellikle de PMDD'nin kronik ve döngüsel doğası, kişinin yaşamını derinden etkileyebilir.

Adet öncesi bozukluklar, ruh hali değişimleri, sinirlilik ve yorgunluk gibi bir dizi semptomla kendini gösterir. PMS genellikle PMDD'nin daha hafif bir çeşidi olarak kabul edilir.

Milyonlarca kadını etkiliyor

Adet öncesi bozukluklar, dünya çapında rahmi olan milyonlarca insanı etkileyen ve kadınların yüzde 1 ila 6'sı arasında PMDD, yüzde 20 ila 30'u arasında ise orta ila şiddetli PMS yaşamasına yol açan yaygın durumlar arasında yer alıyor. Bu durumların getirdiği sinirlilik, ruh hali değişiklikleri gibi semptomlar, pek çok kadın için adet döngüsünün bir parçası olarak kabul ediliyor ve genellikle bir hastalık olarak görülmüyor.

Bu bozuklukların yaygınlığına rağmen, toplumda ve sağlık hizmeti sağlayıcıları arasında, bu durumların yaşam kalitesi ve sağlık üzerindeki etkileri hakkında yeterli farkındalık ve anlayışın olmadığı gözlemleniyor.

İsveç'te gerçekleştirilen son araştırma, adet öncesi ruh hali bozukluklarının ve bu durumların altında yatan mekanizmaların daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunuyor. Araştırma, aynı zamanda, adet öncesi bozuklukları olan kadınların, hamilelik veya doğum sonrasında depresyon yaşama olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor.

Daha önce yapılan çalışmalar, adet öncesi bozuklukların, intihar davranışı riskinde artış, erken menopoz, şiddetli menopoz semptomları ve hatta erken ölümle bağlantılı olduğunu ortaya koymuştu. Adet öncesi bozuklukların varlığı, genç kadınlarda görülen ruh sağlığı sorunlarının daha yaygın olmasının nedenlerinden birini de açıklayabilir.

Hamilelikte depresyon: Hormonların karmaşık dansı

Hamilelik ve doğum sonrası dönemde yaşanan hormonal değişimler, kadınlarda perinatal depresyon (hamilelik depresyonu) olarak bilinen özel bir ruh hali bozukluğuna yol açabiliyor. Doğum yapan kadınların yaklaşık yüzde 10 ila 20'sini etkileyen bu durum, derin üzüntü, enerji düşüklüğü ve ajitasyon gibi depresyonun temel semptomlarıyla büyük ölçüde örtüşüyor.

Geçmişte, adet öncesi bozukluklar ile perinatal depresyon arasındaki ilişkiler çoğunlukla anekdotlar aracılığıyla dile getirilmiş olsa da, bu iki durum arasındaki bağlantıyı somut kanıtlarla destekleyen yeterli araştırma bulunmuyordu. Ancak, İsveç'te 1 milyondan fazla anne üzerinde yapılan son araştırma, adet öncesi bozukluklar ile perinatal depresyon arasında güçlü bir ilişki olduğunu ortaya koyan ilk çalışma olma özelliğini taşıyor.

Çalışma, adet öncesi rahatsızlıkları olan kadınların hamileliklerinde perinatal depresyon geliştirme ihtimalinin, bu rahatsızlıkları olmayanlara göre beş kat daha yüksek olduğunu gösterdi. Bu ilişkinin, psikiyatrik geçmiş gibi çeşitli faktörler göz önüne alındığında bile sürebiliyor. Uzmanlar bunun, iki durumun da hormonal değişikliklere karşı anormal bir tepki ile ilişkili olabileceğini düşündürdüğünü ifade ediyor.

Adet gören her kadın, menopoza kadar devam eden 28-30 gün süren bir döngüyü sürekli olarak yaşar. Adet döngüsü basitçe birer haftalık 4 kısma ayrılır...

Hamilelikte depresyon, daha sonra adet öncesi sendromuna neden olabiliyor

Çalışma ayrıca, doğum öncesi ve doğum sonrası depresyon arasındaki bağlantıları kurarak, adet öncesi bozukluğu olan kadınların hamilelik döneminde de depresyona girme olasılığının dört buçuk kat daha fazla olduğunu ortaya koydu. Bu bulgu, hamilelik öncesi depresyonun hormonal dalgalanmalarla daha yakından ilişkili olup olmadığını yeniden değerlendirme gerekliliğine işaret ediyor.

Sonuç olarak araştırma, kadınların yaşamının farklı dönemlerindeki duygudurum bozukluklarının hormonal temellerine ilişkin derinlemesine bir anlayış ve farkındalık geliştirmeye yönelik çağrıda bulunuyor.

Uzmanlar, adet öncesi rahatsızlıkları olan kadınların perinatal depresyon için dikkatle izlenmesi ve hamilelik öncesi, sırası ve sonrasında ihtiyaç duydukları destek ve kaynaklara erişimlerinin sağlanması yönünde uyarıyor.

[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]


İsveç’te bir milyondan fazla kadın üzerinde yapılan yeni bir araştırma, adet öncesi dönemde duygudurum bozukluğu yaşayan kadınların hamilelikte depresyon belirtileri göstermeye daha meyilli olduğunu ortaya koyuyor.




Menstruasyon, hamilelik ve menopoz gibi dönemler, kadınlarda aktif olan hormonların dalgalanmalarıyla gerçekleşir ve bu dalgalanmalar, özellikle hormonlar gerektiği gibi çalışmıyorsa, kişinin ruh halini etkileyebilir.

Şiddetli adet öncesi sendromu (Premenstrual sendrom/PMS) veya adet öncesi disforik bozukluk (PMDD) gibi adet öncesi bozuklar yaşayan milyonlarca kadın için, bu ruh hali değişiklikleri normalden çok daha şiddetli olabilir.

Semptomlar genellikle adet kanamasının başlamasından önceki günlerle sınırlıdır; ancak adet öncesi bozuklukların, özellikle de PMDD'nin kronik ve döngüsel doğası, kişinin yaşamını derinden etkileyebilir.

Adet öncesi bozukluklar, ruh hali değişimleri, sinirlilik ve yorgunluk gibi bir dizi semptomla kendini gösterir. PMS genellikle PMDD'nin daha hafif bir çeşidi olarak kabul edilir.

Milyonlarca kadını etkiliyor

Adet öncesi bozukluklar, dünya çapında rahmi olan milyonlarca insanı etkileyen ve kadınların yüzde 1 ila 6'sı arasında PMDD, yüzde 20 ila 30'u arasında ise orta ila şiddetli PMS yaşamasına yol açan yaygın durumlar arasında yer alıyor. Bu durumların getirdiği sinirlilik, ruh hali değişiklikleri gibi semptomlar, pek çok kadın için adet döngüsünün bir parçası olarak kabul ediliyor ve genellikle bir hastalık olarak görülmüyor.

Bu bozuklukların yaygınlığına rağmen, toplumda ve sağlık hizmeti sağlayıcıları arasında, bu durumların yaşam kalitesi ve sağlık üzerindeki etkileri hakkında yeterli farkındalık ve anlayışın olmadığı gözlemleniyor.

İsveç'te gerçekleştirilen son araştırma, adet öncesi ruh hali bozukluklarının ve bu durumların altında yatan mekanizmaların daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunuyor. Araştırma, aynı zamanda, adet öncesi bozuklukları olan kadınların, hamilelik veya doğum sonrasında depresyon yaşama olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor.

Daha önce yapılan çalışmalar, adet öncesi bozuklukların, intihar davranışı riskinde artış, erken menopoz, şiddetli menopoz semptomları ve hatta erken ölümle bağlantılı olduğunu ortaya koymuştu. Adet öncesi bozuklukların varlığı, genç kadınlarda görülen ruh sağlığı sorunlarının daha yaygın olmasının nedenlerinden birini de açıklayabilir.

Hamilelikte depresyon: Hormonların karmaşık dansı

Hamilelik ve doğum sonrası dönemde yaşanan hormonal değişimler, kadınlarda perinatal depresyon (hamilelik depresyonu) olarak bilinen özel bir ruh hali bozukluğuna yol açabiliyor. Doğum yapan kadınların yaklaşık yüzde 10 ila 20'sini etkileyen bu durum, derin üzüntü, enerji düşüklüğü ve ajitasyon gibi depresyonun temel semptomlarıyla büyük ölçüde örtüşüyor.

Geçmişte, adet öncesi bozukluklar ile perinatal depresyon arasındaki ilişkiler çoğunlukla anekdotlar aracılığıyla dile getirilmiş olsa da, bu iki durum arasındaki bağlantıyı somut kanıtlarla destekleyen yeterli araştırma bulunmuyordu. Ancak, İsveç'te 1 milyondan fazla anne üzerinde yapılan son araştırma, adet öncesi bozukluklar ile perinatal depresyon arasında güçlü bir ilişki olduğunu ortaya koyan ilk çalışma olma özelliğini taşıyor.

Çalışma, adet öncesi rahatsızlıkları olan kadınların hamileliklerinde perinatal depresyon geliştirme ihtimalinin, bu rahatsızlıkları olmayanlara göre beş kat daha yüksek olduğunu gösterdi. Bu ilişkinin, psikiyatrik geçmiş gibi çeşitli faktörler göz önüne alındığında bile sürebiliyor. Uzmanlar bunun, iki durumun da hormonal değişikliklere karşı anormal bir tepki ile ilişkili olabileceğini düşündürdüğünü ifade ediyor.

Adet gören her kadın, menopoza kadar devam eden 28-30 gün süren bir döngüyü sürekli olarak yaşar. Adet döngüsü basitçe birer haftalık 4 kısma ayrılır...

Hamilelikte depresyon, daha sonra adet öncesi sendromuna neden olabiliyor

Çalışma ayrıca, doğum öncesi ve doğum sonrası depresyon arasındaki bağlantıları kurarak, adet öncesi bozukluğu olan kadınların hamilelik döneminde de depresyona girme olasılığının dört buçuk kat daha fazla olduğunu ortaya koydu. Bu bulgu, hamilelik öncesi depresyonun hormonal dalgalanmalarla daha yakından ilişkili olup olmadığını yeniden değerlendirme gerekliliğine işaret ediyor.

Sonuç olarak araştırma, kadınların yaşamının farklı dönemlerindeki duygudurum bozukluklarının hormonal temellerine ilişkin derinlemesine bir anlayış ve farkındalık geliştirmeye yönelik çağrıda bulunuyor.

Uzmanlar, adet öncesi rahatsızlıkları olan kadınların perinatal depresyon için dikkatle izlenmesi ve hamilelik öncesi, sırası ve sonrasında ihtiyaç duydukları destek ve kaynaklara erişimlerinin sağlanması yönünde uyarıyor.

[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]


Sürmenaj bunu beğendi.
__________________

 
Alt 07 Mayıs 2024, 05:13   #2
Çevrimdışı
 
Sürmenaj kullanıcısının Avatarı
 
Profil ayrıntılarını görüntüleyebilmek için kayıtlı kullanıcı olmanız ve üye hesabınızla oturum açmanız gerekmektedir.
Varsayılan Yanıt: Adet Öncesi Sendrom (PMS) ve Hamilelikte Depresyon İlişkisi

Kadın olmak ne zor ya
regliyken depresyondasın
hamileyken depresyondasın
hay ben böyle hayatı. (:

Kadın olmak ne zor ya
regliyken depresyondasın
hamileyken depresyondasın
hay ben böyle hayatı. (:

 
  

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
adet, depresyon, hamilelikte, pms, sendrom, İlişkisi, Öncesi


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 
Seçenekler
Görüntüleme stilleri

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Forum saati; Türkiye'ye göre ayarlanmış olup, şu an saat: 22:00.

Forum Yasal Uyarı
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions Inc.

ForumKalbi, lisanslı vBulletin® kullanmaktadır.

ForumKalbi.Com; 5651 sayılı kanun uyarınca yer sağlayıcı niteliğini haiz bir genel forum sitesidir. Sitemizde yapılan paylaşımlar, moderasyon ekibimizin onayına dahil olmadan direkt yayınlanmaktadır. 5237 sayılı TCK (Türk Ceza Kanunu) ve 5651 Sayılı Kanun'un ilgili maddelerini ihlal eden kişilerin IP adresi ve sair kişisel verileri işlenmekte; yetkili merci tarafından müzekkere (Resmi Üst Yazı), tarafımıza tanzim edildiği takdirde paylaşılacaktır. Hukuka aykırı bir içerik paylaşımının olduğunu düşündüğünüz mesaj, konu ya da görseli içeren forum gönderilerini; İLETİŞİM bağlantısındaki formu doldurarak iletebilirsiniz. 48 saat içerisinde mevcut şikâyetiniz üzerinden tarafınıza ulaşılacak, gerekli işlemler tesis edilecektir.